23 Ekim 2013 Çarşamba

İçimde Kelebekler Uçuşuyor...




Mayıs ayında aldığım bir haberle hamile olduğumu öğrendim.Henüz çok bir belirtim yoktu ama dayanamadığımdan erken gidip, idrar testi yaptırdım.Sonuc pozitifti.Çok değişik hislere girdim, hemen hamile havasına büründüm.Yanımda Kayra vardı.İkinci çocuk daha başka duygular verdi.Nasıl olucaktı, kime benzicekti .
Rahmimde hep bir kıpırtı olmaya başladı.Resmen içimde bir şeyler oluşuyordu.İkinci hamilelikten midir nedir, her şeyi hissedebiliyordum.İçimde küçük bir kelebek uçuyordu.Sonra kuş oldu..Onu hissedemeden uyuyamaz, yataktan kalkamaz oldum.Kayra Berenim son aylara doğru hareketliydi ama ikinci oğluşum hep hareketli.Bazen bir şeylere kızmış, istediği bir şey olmamış gibi üst üste vuruşlar yapıyor.Her şeyinle şimdiden çok seviyorum onu.
Şimdiye kadar hamileliğimde bir sorunum olmadı , fazla kilo almam dışında.Son dokuz haftam kaldı.Kalan süreyi hazırlıklara ve hamileliğimin tadını çıkarmaya ayıracam.Tehlikeli dönemleri atlattığım için rahatım.Yirmialtı haftayı atlatmakla bebeğimi kucağıma alacağımdan daha emin oldum.Tabi yine Allah'ın takdirindeyim.Allah hepimizin gönlüne göre versin..Hadi bebişim az kaldı tanışmaya, merakla bekliyoruz seni;-))

28 Mayıs 2013 Salı

Almanya'da Evlilik

Eşimle evlenmeden önce her evlilik öncesi olduğu gibi bana da fikir verenler , yol göstermeye çalışanlar oldu.Tabi o zaman ki heyecanım ve gözü karalığım yüzünden söylenenler hiç dikkatimi çekmedi.Herşeyi yapabilirim modundaydım.Söylenenler arasında en çok duyduğum ve Almanya da 5 yıl yaşadıktan sonra tam olarak ne demek istediklerini anladığım en önemlisi 'Kültür Farkı' idi.Bana aranızda Kültür farkı olur dediklerinde; ne kültürü ben onlardan daha kültürlüyüm der , böbürlenir geçerdim.Keşke böbürlenmeyip ne demek istediklerini tam olarak anlamaya çalışsaymışım.Evet arkadaşlar Almanya ya evlenip gelmeyi düşünüyorsanız , eşinizle aranızda ki en büyük problemin Kültür farkı olucağına hazırlıklı olun.Hazırlıklı olmakla bile sabırlı olup evliliğinizi ayakta tutmuş , hayal kırıklığına uğramamış olursunuz.

Mesela Almanya`da yetismis olan erkekler el bebek Gül bebek yetiştirilmişler.Fazla müdahalede bulunmamış aileleri.Evlendikten sonra en ufak bir şeylerine karışsanız şaşırıyorlar, garipsiyorlar ki sizi pek kaale almıyorlar.Bildiklerini okuyorlar.Evlendikten sonra da tekrar özgür gezmek , dolaşmak  istiyorlar.Bekar ki  çılgın imajlarını bozmak  istemiyorlar.Kızlar da  el bebek Gül bebek, hala ailenin küçük kız çocuğu modunda dolaşıyorlar.Evlenmeleri onlar için formaliteden ibaret.Evlilik sonrası bile hep annelerinin evlerinde oluyorlar.Tr den aldıkları erkekler genellikle evin her işine koşturan ,eve para getiren , sigorta sağlayan   eleman muamelesi görüyor.Tüm kararlar kızın ailesinin elinde oluyor..Daha pek çok örnek var tabi..Bu temel verdiğim örneklerden yola çıkarak gerisini düşünmek pek zor olmaz sizler için.Tabi ki istisnalar var .Onlar bunları hiç üzerine alınmasın..Ben bu örneklerle pek muhattap  olmadım.Ailemin arkamda daima olması sayesinde ve biraz dişimi göstermem sayesinde .Tabi bu durumda her şeyi göze almakta gerek..Böyle mücadeleye girişip , pek sabr etmeyip geri dönen,ayrılan çok oldu...Evet umarım bu yazı bir kaç kişiye ulaşır ve bu gerçeklerin bilincinde evlenip Almanya'ya gelmeye karar verirler.Ya da sevdiklerini ikna edip kendi yaşadığı yere gelmesi konusunda ikna eder.Gerçekten geri dönülmez , çok uğraş gerektiren bir evlilik  ve farklı ülkede yetişmiş , iki ayrı insanın bir çatı altında yeni bir aile oluşturmaya çalışmaları..Hepimiz için en güzelini diliyorum.Kendinize iyi bakın..                

19 Nisan 2013 Cuma

Almanya'da Bir Türk Lezzeti

Bugün Türkiye'de restoranlarda kırılmış fındık ile servis edilen fırında sütlaçtan canım çekti.Şimdiye kadar hiç denememiştim.Ama bugün arkadaşım ;sütlaç pişiriceğim diye söyleyince ,ben de yapayım dedim.Sütlaç yapma hevesi gelince fırında sütlaç yapayım o zaman dedim.Tarifi sizin için de yazıyorum .Tavsiye ederim.Eşleriniz için de güzel bir sürpriz olur.


Fırında Sütlaç

- 7 su bardağı yağlı süt
- 1/2 su bardağı güzel yıkanmış pirinç
- 2,5 yemek kaşığı buğday nişastası
- 2 su bardağı su
- 1,5 su bardağı toz şeker
- Bir paket vanilya ( isteğe bağlı )
- Bir çay bardağı su ( nişasta için )
- Bir çimdik tuz

Pirinçleri iki su bardağı suda yumuşayana kadar haşlıyoruz.Tencere dibin de çok az su kaldığında, sütümüzü ekliyoruz.Nişastayı bir çay bardağı suda eritip karışıma ekliyoruz.Devamında tuz, toz şekeri ekleyip kaynayana kadar karıştırıyoruz.Karıştırmazsak pirinçler dibe iner, dibi tutar.Kaynadıktan sonra arada karıştırarak yedi, sekiz dakika daha kaynatıyoruz.Altını kapatıp , en son isteğe bağlı olarak vanilyamızı ekliyoruz.Isıya dayanıklı fırın kaplarımıza bölüştürüp, üstü kabuk bağlayana kadar bekletiyoruz.Üstü kabuk bağladıktan sonra , fırında üstü sırf kızarsın diye ızgara ayarını açıyoruz.(200 derecede).Aman bir yere ayrılmayın , çok kısa bir sürede kızarıyor.


Sütlacı servis etmeden bir akşam öncesi yaparsanız , çok daha güzel bir lezzet elde edersiniz..Şimdiden Afiyet olsun...



13 Nisan 2013 Cumartesi

Bahar Geldi Hanııımm..

Almanya ya sonunda bahar geldi, içimiz kıpır kıpır...Kelebek süsleri yerini aldı...


12 Nisan 2013 Cuma

Alman Yağı İle Kahvaltı

Bugün güneşi ve güzel havayı görünce kışa ve oğluşuma haksızlık yaptığımı farkettim.Zamanın geçmesini dilemekle hata mı yaptım diye; düşündüm..Kış geçsin , bitsin bir an önce diye ne söylendim bu sene..Dışarıda yürümek bu kadar stres atmaya faydalı iken, neden bu sene cam diplerinde gezdik , böyle söylendim..Sorsanız cevap veremem..Ama Almanlar öyle değildir..Hava nasıl olursa olsun, yeni doğmuş bebeklerini bile alıp yürürler.Ne için yürüdüklerini , yürüyüşlerinden bile anlarsınız...Zamanla biz de ayak uyduracağız havalara,onlar gibi burdan zevk almayı,burda nasıl zevkli yaşanacağını öğreneceğiz.Belki de Almanya'ya evlenip gelenlerin,burda doğup büyüyenlerin yaptıkları hata; Almanya'da Türkiye'deki gibi yaşanabileceğini sanmalarıdır..Türkiyede ki gibi zevkler yaşama beklentisi içinde olmalarıdır.Haftasonu boğaz deniz kenarına gidip kahvaltı edebileceklerini sanmalarıdır,yapamayınca üzülmeleridir.Halbu ki o ihtişamlı Türk sofrasını bulabileceğimiz ne mekan vardır, ne güneşde parlayan deniz.Yoldaki simitçiler,korna sesleri, akşam bile sesler yükselen sokaklar, balkondan yapılan konuşmalar....Daha çok şeyler var ama yazdıkça bile özlemleri düştü kalbime. Alman gibi yaşamalı, beklentileri az tutmalı mutlu olmak için burda...Yolda yürümeyi sevmeli,hallo demeli sadece yolda gördüğünde; evine çağırmamalı, akşam mesaiden sonra çıt bile çıkarmamalı, ekmeğine haftasonu kahvaltısında Alman yağını sürüp kahvaltısını etmeli... En süperi benliğini, özünü, dinini unutmadan bunları yapıp zevk alabilmeyi öğrenebilmektir..Başarabilen olursa haber versin....


14 Mart 2013 Perşembe

Almanya İklimi


Almanya Türkiye'ye göre soğuk bir iklime sahiptir.Karlı,yağmurlu  ya da soğuk kuru hava Almanya ikliminin top üçüdür.Sanki Güneş , Almanya'ya  küsmüş gibidir,çok zor görünür .Öyle ki camın dibine oturup ; bulutların arasından güneşi görmeyi beklersiniz, bulutların arasında ararsınız.Bu sene bu durum bizim  evde çok yaşandı.Oğlumla güneşi bekledik, aradık.Sabahları  jaluziyi açıp kar görmekten bize gına geldi.Yine mi kar cümlesi  evde marş oldu.Hava durumu yüzünden eve hapsolduk, hüzün çöküyor insanın içine güneşi göremeyince,insan dışarı çıkmak istemiyor .Bırakıyorsun kendini.Bir ara günlerin hangi gün olduğunu bile karıştırmaya başladım.Almanya bu kış çoook sıkıcıydı.Almanya'da hava soğuk olduğu zaman yapacak pek bir şey yoktur.Özellikle küçük bir çocuğunuz varsa.Bizim gibi ılık, pek soğuk olmayan iklimde büyüyen insanlar için Almanya iklimi zor bir iklimdir.Hava durumu Almanya'nın eksilerinden..Bunu da göze almak lazım buraya yaşamak için geliyorsanız.Bu arada Almanyaya gezi amacıyla gelmeyi düşünüyorsanız ,  bavulunuza kış için en sıcak  kazaklarınızı ve montunuzu koymayı unutmayın.Yaz için gelseniz bile ince bir ceket yanınıza almayı unutmayın..Yine de sıcak bir latte ve yazın Türkiye'ye gidecek olma umudu insanın içine bir sıcaklık veriyor.Eksileri artıya çevirmeyi öğretiyor Almanya insana...

27 Şubat 2013 Çarşamba

Almanya da Doktorlar , Sağlık Olayı


Şuan hiç sevmediğim yerlerden birindeyim.Bir diş doktorundayım.Diş doktoru ile ilgili o kadar kötü anılarım var ki anlatsam korku filmi tadında gelir sizlere.Ama bir yandan da iyi ki varlar diyorum ve uslu uslu sıramı bekliyorum.Almanyada ki sağlık olayını anlatmak için de güzel bir an şuan.Almanya da öğlen saat on ikiye kadar telefon ile randevu alabiliyorsunuz .Eğer geç kalmış iseniz kendiniz gidip randevu almalısınız,.Geçen seneye kadar üç senede bir ödenen on Euro sağlık katkı payı vardı ,bu sene bu katkı payı kalktı.Kalkmasi sahane oldu;üc ayda bir ödenen bu payi her seferinde ödedik mi ödemedik mi stresinden kurtulduk.Almanya da özel muayenelerde bekleme süresi çok uzun, cok sıkıcı bekleme odaları var ayrıca.Bazen öyle bekleme odalarına denk gelinebiliyor ki ;küçücük, boğucu.İyileşmek için geldiğiniz doktordan sinir problemleri kazanıp ayrılıyorsunuz.Yetişkinler icin ayri ve çocuklar için  oyuncakli bekleme kısımları bulunuyor.Yukarida resimde ki , suan oldugum yer.Çocuklu aileler için iyi oluyor.Ama genellikle bekleme süresi çok uzun olduğu için kimse çocuğuyla gelmiyor.Ben de genellikle terminimi öğleden önce için ayarlamaya çalışırım.Gerci Allah hepimize saglik versin de; ne doktor arayalim ne termine ihtiyac duyalim .Bir daha ki sefere hastahanelerdeki durumlardan bahsedicem.Bir sorunuz olursa elanassu@gmail.com  adresinden ulasabilirsiniz.